Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nisan, 2020 - Koronadan Sonra Devlet-Toplum İlişkisi

Resim
Çin’den başlayarak, kısa sürede onlarca ülkeyi etkisi altına alan Covid-19 salgını, sosyal yaşamdan ekonomi faaliyetlerine kadar pek çok alanda “zorunlu” birtakım yeniliği beraberinde getirdi. Virüsten korunmak için uygulanması gereken sosyal yalıtım kuralları insanları evde kalmaya mecbur bırakırken, iletişim de hız kesmeden dijital platformlara taşındı. Kısa sürede benimsenen bu yeni dijital alışkanlıklar, iş faaliyetlerinden sosyal ilişkilere, eğitimden gönüllülüğe her türlü ilişkinin yüz yüze gelmeden de sürdürülebileceğini gösterdi. Hal böyle olunca, Covid-19 sonrası yaşamdan bahsederken, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söylemek yanlış olmaz. Peki, doğrudan can güvenliğini tehdit ederek küresel bir kriz halini alan Covid-19 salgınının devlet-toplum ilişkisi düzleminde etkisi ne olur? Ülkelerin Covid-19 salgınına karşı yurttaşlarının yaşam hakkını korumak için aldıkları sağlık tedbirleri, salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirgemek için hayata geçird...

Mayıs, 2020 - İlk Resmi Çağrı: Havza Genelgesi

Resim
İstanbul, 1919 İtilaf Devletleri’nin 1918’in sonlarında –Birinci Dünya Savaşı’nın ertesinde- Osmanlı Devleti ile imzaladığı Mondros Ateşkes Antlaşması’yla başlayan ve Anadolu’da toprak bütünlüğünü ortadan kaldıran de facto işgaller halkın can ve mal güvenliğinin tamamen ortadan kalkmasına yol açmıştı. İstanbul Hükümeti Mondros’u imzalarken, ateşkes şartlarını ağır bulmakla birlikte başka çıkış yolu olmadığını söyleyerek teslimiyetçi bir tavır takınmıştı. Bu sebeple işgaller karşısında da kararlı bir duruş ortaya koyamıyor, güç gösteremiyordu. Mustafa Kemal, mütarekenin kayıtsız şartsız teslimiyet anlamına geldiğini biliyor, antlaşma maddelerinin birer birer uygulamaya konduğu 1919’un ilk aylarında Anadolu’ya mal olmuş bir kurtuluş planının hazırlıklarını yapıyordu. Kurtuluş planını fiiliyata dökmek ve milli direniş ateşini yakmak için İstanbul’dan Anadolu’ya geçmesi gerekiyordu. Saltanat makamı da Mustafa Kemal Paşa’yı Anadolu’ya göndermek niyetindeydi. Bu sebeple, 30 Nis...

Derin'in Vedası

Resim
Veda etmek zorunda bırakılanlar anısına… Apartmanın demir kapısından çıktığında gökyüzü parlak lacivert renge bürünmüş, kentin üstünde bir dekor gibi uzanıyordu. Gün doğmak üzereydi. Aşağı inen dar ve uzun yokuşa baktı, yokuşun aşağısındaki deniz her zamanki gibi davetkâr duruyordu. Birkaç adım sonra dikilip koyu mavi manzarayı seyretmeye başladı. O an kusursuz görünen bir uyum vardı sokakta. Çöpleri toplayan işçilerin gelişigüzel fırlatmasıyla devrilen kova yuvarlanarak aşağı inmiş, bir başka çöp tenekesine çarparak durmuştu. Pencerelerin önünde duran minderli küçük taburelere ilişti gözü. Aynı bakışları hissediyordu, sanki hepsi sokağa sıralanmıştı. Taburelerin üstünde oturanların gözü üzerindeymiş gibi irkildi. Küfürler, hakaretler zihninde yankılanıyor; tekmelerin sızısı karnını ağrıtıyordu. Yine de, siyahtan başka rengi göremeyen o gözlerin sahiplerine ne öfke ne kırgınlık duyuyordu o an. Elinde olsa hepsine sarılacak, onları ne kadar özleyeceğini anlatacak ve yıllarının geç...