02.11.2015 - Emanet Oylar Geri Döndü

24 yaşındayım. Kendimi bilmeye başladığım günden beri AKP iktidarıyla yönetiliyorum ve muhalefetteyim. O dönemde başbakandı Uzun Kişi, şimdi cumhurbaşkanı; her fırsatta ona oy vermeyenlerin başbakanı olmadığını belli ediyordu. ‘Bunlar’ diye toparladığı ve alt kümeleri ‘çapulcu, ayyaş, dinsiz, gavur, vatan haini, terörist, yalancı, öteki vs.’ olan bir kümesi vardı. Her birimiz bir ya da birden fazla kümenin elemanıydık. Hepimizin başbakanı olmak yerine ona oy verenlerin başbakanı olmayı tercih ediyordu. O gitti, yenisi geldi. Bayramlık saçlarını tarayıp şirin şirin karşımıza geçti, ama o da farklı olmadı. Gerçi canımıza minnet. Biz de bizim başbakan Davos’ta yarım yamalak İngilizce’yle atar gider yapan adam demeye utanıyorduk mesela. Ya da Charlie Hebdo saldırısından sonra Fransa’da düzenlenen protesto yürüyüşünde "Kadraja girmek için takla atan adam bizim başbakan" demek çok onur verici bir şey değildi. (Lafın yeri gelmişken: Charlie Hebdo saldırısı Türkiye’de olsaydı saldırıya maruz kalan kitle dinle dalga geçtiği için hak etmiş olurdu ve kimse protesto yürüyüşüne falan katılmazdı. Neyse.) Yani şunu diyorum, ben 24 yaşındayım ve kendimi bildim bileli beni kucaklayan bir başbakanım yok. Dün bir kez daha başbakansız kaldım. Sevgisiz, suratsız, neşesiz adamlar oturdu yine benim ülkemin önemli koltuklarına. Şimdi o adamlara biraz söylenmek isterim: AKP ne söyledi, MHP ne yaptı? Dünkü seçim sonuçlarını alınca gördük ki pozisyonunu koruyan tek parti CHP oldu. 7 Haziran sonrasında hem Kılıçdaroğlu’nun hem de parti örgütünün sağduyulu tavrı ve güçlü projeler seçmenin gözünde yeterince güven inşa etmemiş ki oy artışı olmadı. Milletvekili sayısını birkaç arttırarak mevcut pozisyonunu korudu. Bu bir öz eleştiri konusu olarak CHP yöneticilerinde kalacak ve detaylı değerlendirmesi elbette yapılacak. HDP ve MHP ise milletvekilleri sayısında ciddi düşüş yaşadı. Özellikle MHP milletvekillerinin yarısını AKP’ye vererek mecliste en az sandalyeye sahip olan parti oldu. 7 Haziran’da CHP’yi HDP’ye emanet oy vermekle itham eden AKP, 1 Kasım’da gördü ki o emanet oylar CHP’den değil kendisinden HDP’ye akmış. 7 Haziran’da HDP’ye oy veren herkese ‘vatan haini’ yaftasını yapıştıran AKP yandaşları 1 Kasım’da kimseyi böyle etiketlemiyor. 8 Haziran sabahı milli iradeyi insan evladının nankörlüğü olarak nitelendiren hiç kimse 2 Kasım sabahı böyle bir nankörlükten söz etmedi. Oy oranı tek başına hükümet kurmaya yetince gene herkes yağ bal oldu, ülkedeki tüm ‘nankörler’ yok oldu. Of ikiyüzlü herifler sizi. Yaradan oy devşirenler, halkın zihninde bile isteye yara açanlar, ülkeye kedinin yumağı gibi muamele edenler çok sevinmeyin. Devlet Bahçeli’ye dua edin! 5 aydır geçmesini beklediğimiz adetli kadın tripleri bir türlü geçmedi, dua edin. Koalisyon kurmaya yanaşmayan, meclis başkanlığı seçiminde AKP’ye payandalık yapan, her önüne geleni ‘vatan haini’ olarak nitelendiren ama “Teröre karşı bir komisyon kuralım.” diyen parlamenterleri “Yek yeaa!” diyerek dirsekleyen, tüm uzlaşma yollarını kapatan, mecliste halkın temsilcisi olarak çözüm odaklı değil sorun üretmek üzerine faaliyet gösteren, haklı öz eleştiri yapanları partisinden ihraç eden MHP yöneticilerine dua edin! Sizin bu 5 aydaki en büyük destekçileriniz oldu onlar, dua edin. 7 Haziran’dan önce meydanlarda AKP’den hesap soracağını bağıran Devlet Bahçeli’ye 1 Kasım’da milletvekillerinin yarısını AKP’ye verdiği için dua edin. Velhasıl Devlet Bey’in sizde emeği büyüktür. Yiğidi öldürün, hakkını verin. Sağlıcakla kalın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sanayinin İlkleri - Teşvik-i Sanayi Kanunu

Tamiri Mümkün

Yaşam Hakkı ve Adaylık Tartışması Üzerine