03.10.2018 - Hadsizliğe Esir Olmak
İnsanların haddini bilmesini önemserim, kendim de haddimi bilirim. Bir konuda bilgi sahibi değilsem,
fikir sahibi de olmamaya çalışırım. İlla fikir edinmişsem, zaten bilgiye çoktan sahip olmuşumdur. Bence
herkes benim gibi düşünse kimse kimseyi kırmaz, gülünç duruma düşmez, mis gibi yaşar gideriz. Ama
yok! Herkes her şeyi biliyor. Bilmek ne kelime herkes her şeyin uzmanı, herkes birbirinin muhalifi!
Mesela hiç kimse filmden zevk almak için sinemaya gitmiyor artık, filmi eleştirmeye gidiyor. Herkes
kendi dünyasının eleştirmeni oldu. Film ödül aldıysa daha çok eleştiriyor, filmi anlamadıkça daha fazla...
Ya sen Recep İvedik serisine katıla katıla gülmüş insansın, iyi filmden anlamıyor olabileceğini hiç
düşündün mü? Belki de Nuri Bilge Ceylan sırf sen anlama diye böyle sessiz filmler çekiyordur ve o filmler
belki de sırf senin gibiler anlayamadı diye ödül alıyordur. Ne bileyim “Kutsal Damacana'ya gülen benim
filmimi beğenmesin” diyordur belki Zeki Demirkubuz.
Kitap yazmaya kalkanın da had bilmesi lazım. Bu iş iyice ticarete döndü. Artık yayınevleri de kitabı
basmak için doğru düzgün kriter koymuyor. Değerlendirmeyi yapmak da sözüm ona yazarın kendisine
kalıyor. Yazar, diyorum; dişe dokunur bir done var mı elimde, bilgi veriyor muyum, anlattığım öykü
gerçekten iyi mi kurgulanmış, yazdığım şiir edebiyata hizmet ediyor mu yoksa yalnızca Instagram
fotoğraf altı yazısı mı olur diye iyice düşünmeli. Her sayfanın üçte birini anca dolduracak aforizmalar
yazıp 150 sayfa kitap bastırma yani. Hiçbir şeye üzülmüyorsan, değersiz cümlelerini yazman için
üretilen kağıda, kesilen ağaca üzül. Ama ne olur üç beş kuruş paran var diye gidip kitap bastırma. Ne
olur azıcık haddini bil.
Velhasıl, kişinin kendini bilmesi çok önemli.
Bilmiyorsan, bilmiyorum demek lazım.
İlk kez duyuyorsan, kırk yıllık uzmanıymış gibi davranmaya gerek yok. Zaten bilmediğin anlaşılıyor.
Anlamıyorsan, anlamadığını da söylemelisin. Anlamadığını söylediğinde değil, anlıyormuş gibi
konuşmaya çalıştığında komik oluyorsun.
Ve son bir not:
Cahil olmak ayıp değil, cehaletini saklamaya çalışıp bilgiye kin kusmak ayıp.
* Bolu Objektif dergisi
fikir sahibi de olmamaya çalışırım. İlla fikir edinmişsem, zaten bilgiye çoktan sahip olmuşumdur. Bence
herkes benim gibi düşünse kimse kimseyi kırmaz, gülünç duruma düşmez, mis gibi yaşar gideriz. Ama
yok! Herkes her şeyi biliyor. Bilmek ne kelime herkes her şeyin uzmanı, herkes birbirinin muhalifi!
Mesela hiç kimse filmden zevk almak için sinemaya gitmiyor artık, filmi eleştirmeye gidiyor. Herkes
kendi dünyasının eleştirmeni oldu. Film ödül aldıysa daha çok eleştiriyor, filmi anlamadıkça daha fazla...
Ya sen Recep İvedik serisine katıla katıla gülmüş insansın, iyi filmden anlamıyor olabileceğini hiç
düşündün mü? Belki de Nuri Bilge Ceylan sırf sen anlama diye böyle sessiz filmler çekiyordur ve o filmler
belki de sırf senin gibiler anlayamadı diye ödül alıyordur. Ne bileyim “Kutsal Damacana'ya gülen benim
filmimi beğenmesin” diyordur belki Zeki Demirkubuz.
Kitap yazmaya kalkanın da had bilmesi lazım. Bu iş iyice ticarete döndü. Artık yayınevleri de kitabı
basmak için doğru düzgün kriter koymuyor. Değerlendirmeyi yapmak da sözüm ona yazarın kendisine
kalıyor. Yazar, diyorum; dişe dokunur bir done var mı elimde, bilgi veriyor muyum, anlattığım öykü
gerçekten iyi mi kurgulanmış, yazdığım şiir edebiyata hizmet ediyor mu yoksa yalnızca Instagram
fotoğraf altı yazısı mı olur diye iyice düşünmeli. Her sayfanın üçte birini anca dolduracak aforizmalar
yazıp 150 sayfa kitap bastırma yani. Hiçbir şeye üzülmüyorsan, değersiz cümlelerini yazman için
üretilen kağıda, kesilen ağaca üzül. Ama ne olur üç beş kuruş paran var diye gidip kitap bastırma. Ne
olur azıcık haddini bil.
Velhasıl, kişinin kendini bilmesi çok önemli.
Bilmiyorsan, bilmiyorum demek lazım.
İlk kez duyuyorsan, kırk yıllık uzmanıymış gibi davranmaya gerek yok. Zaten bilmediğin anlaşılıyor.
Anlamıyorsan, anlamadığını da söylemelisin. Anlamadığını söylediğinde değil, anlıyormuş gibi
konuşmaya çalıştığında komik oluyorsun.
Ve son bir not:
Cahil olmak ayıp değil, cehaletini saklamaya çalışıp bilgiye kin kusmak ayıp.
* Bolu Objektif dergisi
Yorumlar
Yorum Gönder