12.10.2015 - Kuşlar Görevliymiş

Cumhurbaşkanı veya başbakan bir yerden bir yere giderken o alan önce araç trafiğine sonra yaya trafiğine kapatılır. Alanın etrafı uzman ekipler ve özel eğitimli köpekler tarafından taranır. Her 20 metreye jandarma ve polis ekipleri, muhtelif yerlere de keskin nişancılar yerleştirilir. Cumhurbaşkanına veya başbakana onlarca zırhlı araç, polis aracı ve yüzlerce polis eşlik eder. Alana girecek basın mensuplarının makinaları bile dedektör köpeklerle aranır. Tüm önlemler alınır. Her şey kontrol altında tutulur. O alanda kuş uçamaz. He uçuyorsa da mutlaka bir görevi olduğu için uçuyordur!

Bu meşakkatli ve ihtişamlı güvenlik önlemleri Ankara için rutindir. Bürokrasinin kalbinin attığı her gün yaşanır bu Ankara’da. Eyvallah yaşansın da zaten. Bu ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı tabi ki ülkenin vatandaşından korunmalı. Bir suikaste kurban gitmelerini kesinlikle istemem. İsterim ki herkes hak ettiği gibi ölsün... Fakat onların korunduğu kadar yurttaşın da hakkı korunmak... Can güvenliğinin temin edilmesi, yasal ve izinli bir eyleme gönül rahatlığıyla katılmak, demokratik hakkını kullanarak sesini duyurmak, memnuniyetsizliklerini dile getirmek... Hepsi yurttaşın hakkı. Bunları yurttaşa sağlamak da devleti yönetenlerin görevi. Yalnız bunları ‘her’ yurttaşa sağlamak devleti yönetenlerin görevi.

Kıyaslamak bile utanç verici ama şöyle bir şey: İnsanlar organize suç örgütü lideri olmaktan hükümlü mafya babasının mitingine nasıl gönül rahatlığıyla gidebildiyse, Barış Mitingi’ne de öyle rahatlıkla gidebilmeliydi. O mafya babasının mitingine gidenlerin üstü nasıl iki noktada arandıysa, Barış Mitingi’ne giden yollarda da çeşitli noktalarda üst araması yapılmalıydı. Hayatta kalmak için koruma ordusuyla gezmek ve malum cebinde silah taşımak zorunda olan bir adamın oradaki silahsız solculardan daha fazla düşmanı vardır. O düşmanlar o mitingden nasıl uzak tutulduysa, Barış Mitingi’nden de öyle uzak tutulmalıydı.

İnsanlar Barış Mitingi’ne aynı gönül rahatlığıyla gidemedi. Barış Mitingi’ne gidenlere çeşitli noktalarda üst araması yapılmadı. Malum düşmanlar Barış Mitingi’nden uzak tutulmadı. İnsanların karşısına geçip “Bu, tüm Türkiye’ye yapılmış bir saldırıdır” demek en hafif tabirle bizimle dalga geçmektir. Bu, sola tahammül edemeyenlerin Türkiye soluna yaptığı bir saldırıdır. Sonra “İhmal yok” dediklerinde ister istemez bir şey geliyor akla: İhmal yok demek, her şey kontrollü ilerledi demektir. Her şey kontrollü ilerledi demekse alanda uçan kuşların mutlaka bir görevi vardır demektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sanayinin İlkleri - Teşvik-i Sanayi Kanunu

Tamiri Mümkün

Yaşam Hakkı ve Adaylık Tartışması Üzerine