Kitaplar - Kuyucaklı Yusuf
Sabahattin
Ali’nin ilk kasaba romanı olma özelliğini taşıyan eseri “Kuyucaklı Yusuf” akıcı
öyküsünün yanında, etkileyici bir gözlem yeteneğinin dışavurumudur.
Ali,
cezaevinde tanıştığı Yusuf’un hikâyesinden etkilenerek kaleme almış Kuyucaklı
Yusuf’u. Yusuf küçük yaşta ailesini kaybederek kimsesiz kalmış bir halk çocuğu.
İçinde yaşadığı toplumun hiçbir üyesine koşulsuz güven duymayan, kendini yalnız
hisseden ve fakat kaymakamın kızı Muazzez’e duyduğu saf sevgi sebebiyle cesur
adımlar atabilen bir karakter. Muazzez’in babası, Kaymakam Bey, şefkatli,
yardımsever ve ailesine düşkün biriyken; anne Şahende Hanım kötü kalpli, nefret
dolu biri olarak tasavvur ediliyor. Bir de Şakir, kasabanın zengin, ahlaksız
külhanbeyi…
Romanın
öyküsüne can veren karakterlere baktığımızda tanıdık bir film senaryosu okur
gibi oluyoruz. Hatta öykünün akışı da şimdiye kadar pek çok kez izlenen bir
Türk filminden farksız. Ancak Kuyucaklı Yusuf, o yıllara kadar dile
getirilmemiş bir “toplumsal yapı eleştirisi” aslında. Kasaba toplumunun yaşam
biçimini ustaca bir gözlem yeteneğiyle romanlaştıran Sabahattin Ali, öykünün
akışında karakterlerin her birine bir misyon yüklüyor. Yusuf, zenginlerin kasaba
halkı ve bürokratlar üzerindeki etkisi üzerine kurulu düzene bir itiraz, tüm
cesareti ve saflığıyla… Muazzez’in borç karşılığı kasaba eşrafından birkaç
kişiye gelin edilmeye çalışılması, kadının toplumsal yerini sorgulatıyor.
Toplumun bir bireyi değil, borç karşılığı verilen bir eşya olarak görülmesine
dikkat çekiyor. Hâlbuki Muazzez buna itiraz etme kabiliyetinden bile yoksun.
Yusuf’la evlendikten sonra, kocasının kasabanın zorba külhanbeyi Şakir
tarafından sürdürüldüğünü ve yokluğunu fırsat bilen annesi tarafından fuhşa
itildiğini bile yorumlayacak durumda değil. Karısının annesi ve Şakir
tarafından kandırıldığını öğrenen Yusuf, kasabaya döndüğünde bir üçüncü sayfa haberi
gibi bitiyor kitap. Yusuf, masada bulunanları ve karısı Muazzez’i öldürüyor.
Yusuf,
romanın sonunda, itiraz ettiği, baş kaldırdığı kasaba yaşamına benzediğini
gösteriyor okuyucuya adeta. Kasabanın egemen gücü olan maddiyatın ve iktidarı
elinde tutanların değil belki ama toplumsal şiddetin etkisinde olduğunu
kanıtlıyor.
Her
sayfası ayrı anlam yüklü bu eseri hala okumadıysanız çok şey kaçırıyorsunuz!
Şimdiden
keyifli okumalar.
Yorumlar
Yorum Gönder