Kadınlar - Rosa Parks'ın Yer Kavgası
Rosa
Parks, 42 yaşında bir kadın, 1 Aralık 1955 tarihinde, o otobüslerden birinde
tüm siyahların eşit yurttaşlık hakkı için çığ gibi büyüyecek bir protestonun
ilk adımını attı. Otobüste bazı beyazlar ayakta kalınca, şoför arkaya doğru
yürüyerek değişken statüdeki koltuklarda oturan Parks ve diğer siyahlara
kalkmaları için işaret etti. Üç siyah erkek oturdukları yerden kalktı, fakat
Rosa Parks cam kenarında oturmaya devam etti. Otobüs şoförünü duymamış gibi
görünüyordu ama duymuştu. Parks yerini başka birine vermesi gerektiğine
inanmıyordu. Ten renginden dolayı otobüste oturduğu koltuktan kalkmak onuruna
dokunuyordu. Oturmakta ısrar edince “kamu düzenini bozduğu” gerekçesiyle
tutuklandı. Rosa Parks’ın uğradığı haksızlık bardağı taşıran son damla olmuştu.
O gün, tam 381 gün sürecek olan bir direniş başladı. Kentteki ırkçı, ayrılıkçı
sorunlar üzerine çalışan Kadınların Politik Konseyi (Women’s Political
Council), boykotu örgütleyen ilk grup oldu. Şehirde siyahların gittiği
kiliseler, “insani muamele görünceye, siyahi şoförler de işe alınıncaya ve
ortadaki değişken statülü koltuklara ‘ilk gelen oturur’ statüsü verilinceye
kadar” boykota devam kararını destekleyeceğini açıklıyordu. Montgomery’de,
devam eden hiçbir siyah toplu taşıma araçlarını kullanmayacaktı.
Nihayet
21 Aralık 1956’da, bu haklı direniş sonuç verdi. Yüksek Mahkeme otobüslerde
siyahların istedikleri yerde oturabileceği yönünde karar verdi ve boykot sona
erdi. Rosa Parks ise pek çok ölüm tehdidi aldığı ve iş bulamadığı için Montgomery’den
taşınmak zorunda kaldı. Fakat Sivil Haklar Hareketi’nde ırkçılık karşıtı
mücadelesini sürdürmeye devam etti, ABD’de hoşgörüsüzlüğe karşı, kültürel ve
etnik farklılıklara saygı uğruna yaptığı çalışmalarla örnek oldu. 1999 yılında
ABD Kongresi tarafından altın madalyayla ödüllendirildi. Parks, siyahların, ABD’de yaşamın her alanında ikinci sınıf
insan muamelesi gördüğü yıllarda, özgürlüğünden mahrum olmayı göze alarak bir
kıvılcım yaktı; bindiği otobüste ırkçılığa ve ayrımcılığa gösterdiği tepki
nedeniyle ABD’de siyahî hareketin sembol ismi haline geldi. Yıllar sonra bu
tepkisini anlatırken neden yorgun olduğunu şu sözlerle anlatacaktı:
“İnsanlar, benim o gün çok yorgun olduğum için koltuğumdan kalkmayı
reddettiğimi söyleyip duruyorlar. Doğru, yorgundum ama sebep bu değildi. İş
günü olmasının fiziksel yorgunluğu değildi bu. Yaşlı da değildim, 42
yaşındaydım. Çok yorgundum. Sürekli haksızlığa uğramaktan ve bunu
kabullenmekten yorgundum.”
Yorumlar
Yorum Gönder