Kadınlar - Taliban'ın Karşısında Bir Kahraman: Malala Yousafzai
Eğitim her çocuğun en temel haklarından biridir. Ancak bazı
coğrafyalar, siyasal koşullar, inanış biçimleri ve bunun gibi sebepler her
çocuğa bu hakkı tanımıyor. Bu çocuklardan biri, Malala, tüm kız çocuklarının
eğitim hakkı için küçük yaşta hayatını ortaya koyan ve eğitim aktivistlerine
ilham veren bir insan hakları savunucusu.
1997 yılında Pakistan’ın kuzeyinde dünyaya gelen Malala’nın babası
Ziauddin Yousafzai, Taliban’ın kız çocuklarının okumasına karşı yürüttüğü
propagandaya muhalefet ediyor; yönettiği okulda kız çocuklarına da eğitim
veriyordu. Malala 12 yaşına geldiğinde, Taliban’ın bölgedeki askeri gücü arttı
ve kadınlar sosyal hayattan alıkonmaya başladı. Televizyon ve müzik
yasaklanıyor; kadınlar artık sokağa çıkamıyordu. Aynı yıl, Taliban tarafından Ziauddin’in
yönettiği okulun kapanmasına karar verildi. Dahası okulun kapanmaması için
direnen Ziauddin ve Malala ölüm tehditleri almaya başlamıştı.
Malala, BBC’ye durumun vahametini anlatan blog yazıları yazmaya
başladı. Yazıları tüm dünya tarafından okunuyor, insan hakları savunucularının
ilgisini Pakistan’a yöneltiyordu. The New York Times’a yapılan bir belgeselde
Malala’nın yazılarından bahsedilince kimliği ortaya çıktı. 14 yaşında
Pakistan’ın ilk Gençlik Barış Ödülü’nü kazanan ve Uluslar arası Çocuk Barış
Ödülü’ne aday gösterilen Malala, artık Taliban meselesini izleyen herkes
tarafından tanınıyordu. Malala’nın kitleleri etkileme ve uluslar arası
örgütleri harekete geçirme olasılığından çekinen Taliban, küçük kız hakkında
ölüm kararı verdi.
Malala, 2012 yılında, okuldan eve dönerken silahlı saldırıya
uğrayarak boynundan ve omzundan yaralandı ve 2013 yılına kadar Birleşik
Krallık’ta bir hastanede tedavi gördü. Uzun ve zor bir tedavi süreci geçirmek
zorunda kalan Malala’nın durumu tüm dünyada tepkiye neden oldu ve 2 milyondan
fazla insanın imzaladığı bir imza kampanyası gerçekleştirildi. Uluslar arası
kamuoyunun harekete geçmesi karşısında direnç gösteremeyen Pakistan, tarihinin
ilk ‘Ücretsiz ve Zorunlu Eğitim Kanunu’nu kabul etmek zorunda kaldı.
Malala ve babası, tedavi sürecinin ardından, kız çocuklarının
eğitiminin toplumsal açıdan sonuçları hakkında farkındalık yaratmak ve kız
çocuklarını desteklemek amacıyla Malala fonunu kurarak, sosyal, siyasal ve
ekonomik nedenlerle eğitim göremeyen milyonlarca kız çocuğunun savunucusu oldu.
Nobel Barış Ödülünü 10 Aralık 2014’de, Hintli çocukların hak ve eğitimlerinin
savunucusu Kailash Satyarthi ile beraber kabul eden Malala, $1.1 milyonluk
ödülünü Pakistan’da kız çocuklarına bir ortaokul yapılması için bağışladı.
Yorumlar
Yorum Gönder